DSM 4 hakkında:
DSM 4 etiket
veriyorsunuz bir sürü zararı var. Bir kişiyi bir cümleyle tanımlıyorsunuz. 82
kişiye paranoid şizofreni var dediniz hepsi paranoid şizofreni mi yani? Sonuçta
bir kişiye tek bir etiket vermekten kaçınır oldu DSM 4. DSM 4 sadece etiket
değil bir kişiyi 5 eksenden incelemektedir:
Eksen
1- kişinin tedaviye başvurmasına sebep olan
durumdur. Başvuru nedenidir. Şu anda hayatını aksatan, kendisinin
tutuklanmasına sebep olan, başkasına zarar veren, “tedaviye gitsin” denmesine
sebep olan davranışları ele alır. Bildiğimiz pek çok şeyin yüzde 99 u bu
eksendedir. Örnek olarak major depresiflik verilebilir. Eldeki durumu anlatır.
Eksen
2- Siz doğarken neredeyse
olan ve hayatınızın her yönüne yansıyan
şeylerdir. Kişilik bozukluğu, zeka geriliği gibi durumlar bu eksene girer. Değişmezler
ve biz var oldukça vardır. Yaptığımız ettiğimiz diğer her şeye yansır.
Eksen
3- Kronik, bu güne kadar
geçirmiş olduğunuz çok ciddi tıbbi problemler veya hâlihazırda sizde kalıcı
olan tıbbi problemleri içerir. Mesela uzun süre ilaç kullandıysanız bu eksen
3’e girer. Mesela kişide şeker hastalığı var.
Kişinin
tıbbi durumunu yazarsınız buraya. Kişinin manidar derecede fazla veya düşük
kilosunu yazabilirsiniz. Bedensel durumları yazılabilir. Örneğin kişinin ağzında
fazla dişi yoksa, bir gözü görmüyorsa bunlar yazılabilir. Bir kişi doğuştan itibaren
glutenli yiyecek yiyemiyorsa, gittiği her yerdeki hayatını etkiler. Yiyebileceği
ekmek bulamaz yanında götürmesi lazım. Bu eksen genel olarak tıbbi durumuyla
ilgilidir.
Eksen
4- Kişi şuanda nerede yaşıyor,
sosyal durumu nasıl, bu gibi noktalar bu eksene yazılır. Kişinin sosyal
durumuna ilişkin, örneğin kişinin işsiz oluşu - mesela işsiz ve evsiz ama oto
tamirciliğini çok seviyor bu yazılabilir-, pozitif ve negatif psikososyal
özelliklerini yazarsınız.
Örneğin
şuan üniversitede ama ailesiyle pek bir ilişkisi yok, ailesiyle ilişki kurmak istemiyor
bunu yazarsınız.
Bireysel
danışma dersinde, ilk aşamalarda danışana dersleri nasıl diye sormak lazımdır. Hâlihazırdaki
en manidar işlevsellik düzeyi hakkında bir fikriniz yok. Birey görmesi gereken
işleri görüyor mu görmüyor mu? Örneğin ortaokul vs çocuğun notları son iki sene
düşmüşse bu bize oldukça fazla bir şeyler söyler. Bu eksende genel olarak
kişinin sosyal desteği yazılır.
Eksen
5- Bu eksen özet ekseninizdir. Kişiye
0 ile 100 arası bir rakamda puan veriyorsunuz, 0 veya 100 olamıyor bu rakam. İşlevselliğin
genel değerlendirmesini yapmak amacıyla bu işlem uygulanıyor. Bu eksen biraz
teamüllere göre yapılsa da sübjektiftir. Ben bir kişiye 60 veriyorsam başkası
76 verebilir. Bu eksen kişinin şimdiki, yani son bir haftaki hali ve son bir
yıldır olan halini anlatır denilebilir.
Mesela
ortalama bir üniversite öğrencisinin 70 civarı olduğu düşünülür. Neden? 80
nasıl biridir mesela?
100- Çok
çeşitli etkinlik alanlarında üst düzey işlevsellik. Başkalarında aranan biridir
hiçbir semptomu yoktur.
90-
hiçbir belirti olmaması ya da en az belirti olması. Sınavdan önce hafif kaygı
gibi durumlar içindir.
80-
semptomlar varsa bile gelip geçicidir..
70-
bazı hafif semptomlar, hafif insomnia, sosyal mesleki sorun. ara sıra okuldan
kaçmalar ev içinde hırsızlık. Bazı anlamlı kişilerarası ilişkiler vardır.
Neden
öğrenciler 70liktir? gelişimsel. Denir ki üniversite insanların kimliklerini
daha da belirginleştirdikleri, kimlikleri ile dünya kadar uğraş verdikleri bir
yerdir. Aynı zamanda dersler, trafiği, kendi başlarına olmak gibi sıkıntılar. Arkadaşlarınızla
meseleler vs. yaşı gelişimsel dönemi, hayatında doğal olarak olup bitenlere
bakıldığında, hayatında iki yakayı bir araya getirmesi çok da beklenemez. Çok
fazla malzemeyle uğraşıyorlar henüz bu malzemelerin hepsinin üzerinde çok fazla
usta değiller. Hafif düzeyde sıkıntılarının olabilmesi normaldir. Bugün iyiyse yarın arkadaşı gıcık bir şey
söyler birkaç gün canı sıkılır.
İşe
girildiği zaman bu not genellikle daha düşük olur. 100 lük insanlar, kendini
gerçekleştirmekte olan bireylerdir. Maslow gibilerine göre bunun için en az 40
yaşı falan bir geçmek lazım, bu aşamaya dünya kadar bir birikimle varırsınız. Herkesin
varacağı yer değil, mizacı bile ona uygun değil. Bir sürü etmeni göz önüne
almak.
Herkes
aşağı yukarı ömrünün belli zamanlarında DSM 4 tanısı alır. 10 küsur yıl içinde
en az bir tanı almayacak kişi yoktur.
Kişileri
kategorilemenin kötü tarafı: kişilik tipi gibidir, kişilik tipini değiştirmek
kolay değildir, kategorileri de değiştirmek kolay değildir. Bağlanma tarzı gibi
değişken değildir, teorik olarak pek olacak iş değil. Ama kişiye sayı
verirsiniz, o özelliği sürekli değişken olarak tanımlarsanız, sürekli değişken
azalıp artabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder