10 Nisan 2013 Çarşamba

Davranış Bozuklukları -2


DSM 4 hakkında:
DSM 4 etiket veriyorsunuz bir sürü zararı var. Bir kişiyi bir cümleyle tanımlıyorsunuz. 82 kişiye paranoid şizofreni var dediniz hepsi paranoid şizofreni mi yani? Sonuçta bir kişiye tek bir etiket vermekten kaçınır oldu DSM 4. DSM 4 sadece etiket değil bir kişiyi 5 eksenden incelemektedir:

Eksen 1-  kişinin tedaviye başvurmasına sebep olan durumdur. Başvuru nedenidir. Şu anda hayatını aksatan, kendisinin tutuklanmasına sebep olan, başkasına zarar veren, “tedaviye gitsin” denmesine sebep olan davranışları ele alır. Bildiğimiz pek çok şeyin yüzde 99 u bu eksendedir. Örnek olarak major depresiflik verilebilir. Eldeki durumu anlatır.

Eksen 2- Siz doğarken neredeyse olan  ve hayatınızın her yönüne yansıyan şeylerdir. Kişilik bozukluğu, zeka geriliği gibi durumlar bu eksene girer. Değişmezler ve biz var oldukça vardır. Yaptığımız ettiğimiz diğer her şeye yansır.

Eksen 3- Kronik, bu güne kadar geçirmiş olduğunuz çok ciddi tıbbi problemler veya hâlihazırda sizde kalıcı olan tıbbi problemleri içerir. Mesela uzun süre ilaç kullandıysanız bu eksen 3’e girer. Mesela kişide şeker hastalığı var.
Kişinin tıbbi durumunu yazarsınız buraya. Kişinin manidar derecede fazla veya düşük kilosunu yazabilirsiniz. Bedensel durumları yazılabilir. Örneğin kişinin ağzında fazla dişi yoksa, bir gözü görmüyorsa bunlar yazılabilir. Bir kişi doğuştan itibaren glutenli yiyecek yiyemiyorsa, gittiği her yerdeki hayatını etkiler. Yiyebileceği ekmek bulamaz yanında götürmesi lazım. Bu eksen genel olarak tıbbi durumuyla ilgilidir.

Eksen 4- Kişi şuanda nerede yaşıyor, sosyal durumu nasıl, bu gibi noktalar bu eksene yazılır. Kişinin sosyal durumuna ilişkin, örneğin kişinin işsiz oluşu - mesela işsiz ve evsiz ama oto tamirciliğini çok seviyor bu yazılabilir-, pozitif ve negatif psikososyal özelliklerini yazarsınız.
Örneğin şuan üniversitede ama ailesiyle pek bir ilişkisi yok, ailesiyle ilişki kurmak istemiyor bunu yazarsınız.
Bireysel danışma dersinde, ilk aşamalarda danışana dersleri nasıl diye sormak lazımdır. Hâlihazırdaki en manidar işlevsellik düzeyi hakkında bir fikriniz yok. Birey görmesi gereken işleri görüyor mu görmüyor mu? Örneğin ortaokul vs çocuğun notları son iki sene düşmüşse bu bize oldukça fazla bir şeyler söyler. Bu eksende genel olarak kişinin sosyal desteği yazılır.

Eksen 5- Bu eksen özet ekseninizdir. Kişiye 0 ile 100 arası bir rakamda puan veriyorsunuz,  0 veya 100 olamıyor bu rakam. İşlevselliğin genel değerlendirmesini yapmak amacıyla bu işlem uygulanıyor. Bu eksen biraz teamüllere göre yapılsa da sübjektiftir. Ben bir kişiye 60 veriyorsam başkası 76 verebilir. Bu eksen kişinin şimdiki, yani son bir haftaki hali ve son bir yıldır olan halini anlatır denilebilir.
Mesela ortalama bir üniversite öğrencisinin 70 civarı olduğu düşünülür. Neden? 80 nasıl biridir mesela?
100- Çok çeşitli etkinlik alanlarında üst düzey işlevsellik. Başkalarında aranan biridir hiçbir semptomu yoktur.
90- hiçbir belirti olmaması ya da en az belirti olması. Sınavdan önce hafif kaygı gibi durumlar içindir.
80- semptomlar varsa bile gelip geçicidir..
70- bazı hafif semptomlar, hafif insomnia, sosyal mesleki sorun. ara sıra okuldan kaçmalar ev içinde hırsızlık. Bazı anlamlı kişilerarası ilişkiler vardır.
Neden öğrenciler 70liktir? gelişimsel. Denir ki üniversite insanların kimliklerini daha da belirginleştirdikleri, kimlikleri ile dünya kadar uğraş verdikleri bir yerdir. Aynı zamanda dersler, trafiği, kendi başlarına olmak gibi sıkıntılar. Arkadaşlarınızla meseleler vs. yaşı gelişimsel dönemi, hayatında doğal olarak olup bitenlere bakıldığında, hayatında iki yakayı bir araya getirmesi çok da beklenemez. Çok fazla malzemeyle uğraşıyorlar henüz bu malzemelerin hepsinin üzerinde çok fazla usta değiller. Hafif düzeyde sıkıntılarının olabilmesi normaldir.  Bugün iyiyse yarın arkadaşı gıcık bir şey söyler birkaç gün canı sıkılır.
İşe girildiği zaman bu not genellikle daha düşük olur. 100 lük insanlar, kendini gerçekleştirmekte olan bireylerdir. Maslow gibilerine göre bunun için en az 40 yaşı falan bir geçmek lazım, bu aşamaya dünya kadar bir birikimle varırsınız. Herkesin varacağı yer değil, mizacı bile ona uygun değil. Bir sürü etmeni göz önüne almak.
Herkes aşağı yukarı ömrünün belli zamanlarında DSM 4 tanısı alır. 10 küsur yıl içinde en az bir tanı almayacak kişi yoktur.
Kişileri kategorilemenin kötü tarafı: kişilik tipi gibidir, kişilik tipini değiştirmek kolay değildir, kategorileri de değiştirmek kolay değildir. Bağlanma tarzı gibi değişken değildir, teorik olarak pek olacak iş değil. Ama kişiye sayı verirsiniz, o özelliği sürekli değişken olarak tanımlarsanız, sürekli değişken azalıp artabilir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder