14 Nisan 2013 Pazar

Davranış Bozuklukları -4


Gallean(adından emin değilim- og.) katkılarına baktığıımızda sinir sisteminin anatomisi hakkında pek çok şey katmıştır. Menstural döngüdeki anormalliklerden, başını yaralamasından, ziyadesiyle alkol kullanmasından, aşkta hayal kırıklığına uğramayı, bunların insanlarda davranış bozukluğuna sebep olabileceğini söylemişti.
Ortaçağ, son bin yıla baktığımızda, Bağdat’ta ilk akıl hastanesinin açıldığını, Şam ve benzeri şehirlerde benzerlerinin açıldığını görüyoruz.
İbni sina= avicenna. Tıp tarihinde en çok okutulan kişidir. Ruhsal problemlerin anlaşılmasında daha pozitif bakış açılarını yansıtan kişilerden olmuştur.
Bu devirlerden sonraki devirlerdeki kişilere baktığımızda durum çok iç açıcı değildir. Özellikle ortaçağa baktığımızda korkunç dogmatik olduğunu görürüz. Din, hayatı açıklamada yegâne güçtü ve fanatik yerlere varıyordu. Varması kaçınılmazdı, çünkü dini şeyleri metafizik şeyleri istediğin yere çekebilirsin eğer onun bir şekilde antitezi yoksa.
Cinnet her kültürde yok. İnsanların hangi davranışları teşvik ettiği, hangilerini etmediği açısından bakılınca, her rahatsızlık her kültürde yok. Rahatsızlıklar kültürden kültüre, sosyal sınıftan sosyal sınıfa değişir.
Bizde çok büyük ihtimalle kaygı bozuklukları ve depresyon gibi rahatsızlıklar bizim kadınlarımızda çok daha yaygındır.
Delirium, temel bilişsel işlevlerin aksadığı bir rahatsızlığı ifade eder. Ölmek üzereyken çocukluğundaki insanlarla konuşur. Örneğin kişi 4 yaşında gitmiş Almanya’ya o zamandan beri bir daha arapça konuşmamış, ölmek üzereyken Arapça konuşur.
Kitlesel delilikler, yüzlerce binlerce insanın birden çılgınca şeyler yapması şeklinde ortaya çıkmıştır.
Epidemik, insanların hayvanca dans ettiği, bir rahatsızlık çeşidi. Bir sürü insanın birden delirmesi, demek ki şeytan toplumumuzu istila etti fikrimizi güçlendiriyordu.
İklime, topluma göre değişen rahatsızlıklar. Kurda dönüşmek diye bir rahatsızlık, Likantropi. Köyün dışındaki bir yerde kurt gibi davranıyor vs. kurt davranışlarını taklit ediyor, bir kurt hayatı sürüyor.
Kara ölüm- veba 1348 1350 arasında 75 milyon insanı öldürmüştür.
15. 16. yüzyıllarda, cadı avları olmuştur. Buna vesile olan davranışların genel ifadesi: filan kişi Hristiyanlığın değerlerinden sapıyor ve bunu yayacak, onu ortadan kaldırmak gerekiyor. Az buçuk o zamanın normundan sapan, herkes cadı ilan ediliyordu.
O zaman cadı diye bir şey var. O kişi var olursa başkalarına bulaştıracak. O yüzden de temizlerlerdi. Mesela biz bir köyüz, köyümüzden 30 kişiyi bugün yaktık ve bu yaz baktık ki ekinler iyi değil. Ben de o yakılmaya sebep olan kişiyim. Derim ki "hala o günahkârlardan ötürü oluyor". Doğa olayları, veba vs. talihsizlikler cadılıklara atfediliyordu.
Delilik insanların çoğu kez aklının ermediği bir şey olduğu için, şu anda dahi, deliler bir taraftan bir kutsallık arz ediyorlardı ama bir taraftan da tanrının cezalandırdığı insanlar. Delilere bir taraftan daha özenli davranılır bir taraftan korkulur, ambivalans arz eder.
1500lü yıllarda yeni fikirler ortaya atıldı. Paracelsus, İsviçreli bir hekim. Hipnozun ilk temellerini atan kişilerden biridir. İnsanların davranış bozukluğunun kendi içsel süreçlerindeki ruhsal süreçlerindeki bazı çelişkilerden kaynaklandığını söylüyor. Eğer beyne dışarıdan metafizik bir doğaüstü bir güçle etki yapılabilirse, dolayısıyla içerideki ruhsal çelişkiler giderilebilirse kişinin iyileşeceğini söylüyor.
Avila teresa. ispanyol kadın. Farklı, delice davranan insanlar sanki hasta gibiler. Yani bu insanların yaptıklarını ziyadesiyle ciddiye almak zorunda değilsiniz. Hastalık gibi bir şey var o yüzden öyle. Vücut hasta olursa ruh da hasta olur.
Weyer. farklı olarak spesifik uzmanlık alanı ruhsal bozukluklardı. Kendisi kilise tarafından yasaklandı.
1500lü yıllardan başlayarak artık dünyada akıl hastaneleri başladı. Londra’da bethletem açıldı. Akıl hastaneleri bir furya olarak başladı. Akıl hastanelerinde delilere ne yapıyorlardı? Aslında hastaneler o zamanın dindar temiz toplumunu kirleten delilerden temizlemek içindi, delileri zincirlerlerdi.
Zekâ geriliği olan, otistik olan, normalden sapan herkes deliydi. Daha sonra moral tedavi- delilere daha insanca davranılması şeklinde gelişti. Ruhsal sanılan bazı rahatsızlıkların mikropları bulundu. Bu buluşlar ile tekrar bedene yönelindi.
Emil Kreaplin psikiyatrinin babasıdır. Belli bir grup semptomun bir arada bulunması haline semptom demiştir. Şizofreniye erken bunama demiştir.
Somatogenez: Fizyolojik bakış açısı. Ruhsal problemlerin veya normalden sapmaların bedenden kaynaklanması durumuna denir.
Psikogenez: Ruhtan kaynaklandığını söyler. Katarsis olduğunda felç belirtilerinde azalma görüyoruz. Demek ki sebep ruhsalın bozulması diyor.
Bugün ne safi psikogenez ne safi somatogenez. Bedenle ruh iç içedir.
Paradigma: bir şeylere bakarken takmış olduğumuz gözlükleri, çerçevemizi ifade eder. Bakış açısı. Hepimizin bir sürü gözlüğü var. O gözlüklerin farkında olup insanlara hizmet etmek gerekmektedir. herkesin olduğu hali zaten ırkçılığa, kendi gibi olmayanları daha olumsuz algılamaya yatkındır. Örneğin bir kişi hakkında önceden bir şey duyanla duymayanı kıyaslarsak, aynı konuşma yapılacak olsa, aynı kişiyi dinlersin, ama daha önce o kişiyle ilgili söylenen sözün gözlüğünü takar ve öyle değerlendirirsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder